Vizyon Misyon Detay
Yazılacak
Sorun:
Dünya çok kritik bir sorunla karşı karşıya: Son 50 yılda insan ömrü önemli ölçüde uzadı, ancak bu uzun yaşamı sağlıklı bir şekilde sürdürebilecek donanıma sahip değiliz.Sağlık sistemleri, devletler ve bireyler olarak bu uzayan yaşam süresinin getirdiği sonuçlara, özellikle de uzun vadeli sağlık açısından henüz yeterince hazırlıklı değiliz. Nasıl ki her araç düzenli olarak kontrolden geçirilip yola çıkmaya uygunluğu test ediliyorsa, insanlar için neden aynı sistem geçerli olmasın?
Önleyici sağlık
Artık paradigma değişiminin zamanı geldi. Mevcut sağlık yaklaşımı büyük ölçüde reaktif, yani hastalıkları önlemek yerine, ortaya çıktıktan sonra yönetmeye odaklı. Fitness Check-Up protokolü ve ona entegre FitSkor® puanlama sistemi, fitness ve sağlığı ölçülebilir ve uygulanabilir terimlerle tanımlayarak bu anlayışı kökten değiştiriyor. Artık hastalıkların ortaya çıkmasını beklemek zorunda değiliz. Sağlık ve fitness seviyelerini önceden değerlendirebilir, bireylerin sorunlar başlamadan önce sağlıklarını koruyabilmeleri için ihtiyaç duydukları araçları onlara sunabiliriz.
Mesleki Stres
Günümüzde karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri, adeta bir salgına dönüşen iş kaynaklı stres. Bu durum, tükenmişliğe yol açıyor ve iş gücü üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratıyor.
Tükenmişlikle başa çıkmanın en etkili yollarından biri egzersizdir. Ancak bu noktada, hangi fitness bileşenlerinin bu sorunla mücadelede en etkili olduğunu doğru şekilde belirlemek büyük önem taşır.
Fitness Check-Up sistemi, iş yaşamında stresi yönetmek ve dayanıklılığı artırmak için en kritik fitness bileşenlerini ortaya koyarak bu sorunla daha etkin şekilde başa çıkmasına yardımcı olur.
Sarkopeni
Ayrıca, dünya genelinde yaşlı nüfusun hızla artmasıyla birlikte sarkopeni giderek daha hayati bir sorun haline geliyor. Sarkopeni, yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan kas kütlesi ve kas gücü kaybıdır. Bu durum, düşme ve kırık riskini artırır, hareket kabiliyetinin azalmasına ve hatta erken ölüme yol açabilir.
Sarkopeni, yalnızca bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkilemekle kalmaz; aynı zamanda sağlık sistemleri üzerinde küresel ölçekte ciddi bir yük oluşturur. Ancak, hedef odaklı egzersiz stratejileriyle sarkopeniyi önlemek ve etkilerini azaltmak mümkündür. Bu sayede hem bireylerin yaşam kalitesini artırabilir hem de sağlık sistemleri üzerindeki ekonomik yükü azaltabiliriz.
Sağlığa teşvik
Ayrıca, sağlığın değerlendirilme ve ele alınma biçimini, özellikle sigorta sistemleri bağlamında, yeniden şekillendirmenin zamanı geldi. 1950’lerden bu yana sigorta şirketleri tarafından kullanılan geleneksel yöntemler artık çağın gerisinde kaldı.
Sigorta süreçlerine fitness verilerini entegre ederek, riskleri daha doğru değerlendirebilir ve sağlıklı yaşam tarzlarını teşvik edebiliriz. Kendine düzenli olarak bakan, egzersiz yapan ve sağlıklı beslenen bireyler desteklenmeli ve ödüllendirilmelidir.
Fitness, yalnızca sporculara özgü bir uğraş değil; herkesin günlük hayatının bir parçası haline gelmesi gereken bir yaşam alışkanlığı olmalıdır.
Fitness Trendleri ve Kişisel İhtiyaçlar Arasındaki Fark
Fitness dünyasında trendler çoğu zaman ön plana çıkar; güçlü markalar ve yoğun pazarlama çalışmaları bu trendleri yönlendirir.
Bu trendler, insanları etkisi altına alabilir ve “en yeni akımı takip etmeliyim” hissi yaratabilir.
Ancak her trend, her birey için doğru değildir. İster yeni bir egzersiz türü ister popüler bir fitness cihazı olsun, bu trendler çoğu zaman bireysel ihtiyaçlara uygunluklarından değil, popülerliklerinden dolayı ilgi görür.
İşte tam bu noktada sistemimiz fark yaratıyor.
Biz, trendlerin peşinden koşmak yerine işe bireyin özgün ihtiyaçlarını değerlendirerek işe başlıyoruz.
Kişinin sağlık durumu, fiziksel kapasitesi ve hedefleri netleştirildikten sonra, ona özel bir yol haritası sunuyoruz.
Bu veriler sayesinde bireyler, kendilerine en uygun fitness yöntemlerini veya trendlerini bilinçli şekilde seçme gücüne sahip oluyor.
Böylece fitness yaklaşımı, geçici popüler akımlara göre değil, bireyin gerçek ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.
Bireyin ihtiyaçlarını trendlerin önüne koyarak, insanların sadece popüler olanın peşinden gitmesini değil, uzun vadeli sağlık ve fitness hedeflerine en uygun olanı bilinçle seçmesini sağlıyoruz.
Çocukların Fitness Eğitimine Yeni Bir Bakış Açısı
Bu vizyonun önemli bir parçası da, çocuklara fitness konusunda verdiğimiz eğitimi yeniden şekillendirmektir. Uzun yıllardır toplumda odak noktamız ağırlıklı olarak spor oldu; oysa egzersizin ömür boyu sürecek bir sağlık alışkanlığı olarak öğretilmesi büyük ölçüde ihmal edildi. Çocukların egzersizi sadece sporun bir parçası olarak değil, genel sağlık ve iyilik hali için bir araç olarak öğrenmeleri son derece önem taşır. Bu bakış açısındaki değişim, çocukların rekabetçi bir spor ile uğraşmalarından bağımsız, onların ileriki yaşamlarında da sürdürecekleri sağlıklı alışkanlıkların temelini atar. Her çocuk, bedenini nasıl sağlıklı bir şekilde tutacağını ve fitness seviyesini nasıl artıracağını öğrenme hakkına sahiptir.
Artık çocukları yalnızca matematik, dil ya da fen gibi geleneksel derslerde ölçümlemek değil, beden eğitimi derslerinde de fiziksel durumlarına göre ölçümleme zamanı geldi. Sağlık, akademik başarı kadar; hatta belki daha da fazla; önemli bir ölçüt olmalıdır. Çocukları, fitness seviyeleri ve fiziksel kapasiteleri doğrultusunda değerlendirmek, sağlığın genel gelişimlerinin vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurgular.
Bu sayede çocuklar, bedenlerine iyi bakmanın da en az diğer beceriler kadar değerli olduğunu küçük yaşta öğrenmiş olur.
Birlikte, gelecek nesiller için daha sağlıklı, daha güçlü ve daha dirençli bir dünya inşa edebiliriz.
